27 Nisan 2014 Pazar
Roma, citta aperta/ Roma, Açık Şehir (Savaş üçlemesi birinci film Roberto Rossellini)
İtalyada ikinci dünya savaşı sonrası halkın acılarını ve baskısını hafifletmek üzere stüdyolarda çekilen "beyaz telefon" adı verilen mutluluk tablolu faşizmin desteklediği sinemaya karşı, savaşın bitip faşizmin çöküşü sonrasında, yıkıntıların ardında kalan şehirleri ve insanları anlatan "yeni gerçekçilik" akımı oluştu. Yeni Gerçekçilik (neorealism) yıkılmışlığı, tükenmişliği, işsizliği, yoksulluğu, sınıfın aynı zamanda uyanışını belgeler, ve sosyalizme yönelimi gösterir. bu akımın temsilcilerinden roberto rossellini akımın ilk filmi olarak Roma- Açık Şehir filmini çeker.
Almanlar ve İtalyanlar arasında yapılan antlaşmaya göre, roma silahsızlandırılmış dokunulmazlığı olan bir kent olarak kabul edilir, ve bu sebeple açık şehir ünvanı alır. filmde ise ismiyle ters düşen bir gerçeği anlatır. faşizme karşı direnişi.
ki bu direnişte rossellini faşistlerin hakkından gelen, olağanüstü bir kahraman yaratmak yerine, direnişi bütünüyle halkın oluşturduğu bir kahramanlığı denebilirse öne çıkarır. gestaponun peşinde olduğu direnişin liderini sahte bir kimlikle şehirden ayrılmasına imkan vermek isteyen, bir katolik rahip, kadınlar ve çocuklar çevresinde gelişir.
yeni gerçekçiliğin tüm filmlerinde olduğu gibi kadınlar ve çocuklar ön plandadır direnişte. ekmek vermeyen kapanan br fırını kamulaştıran kadınlar, nazilere bomba hediye eden çocuklar. rossellini'nin diğer yeni gerçekçilerden ayırt eden özelliği de marksizmi, katolik diniyle birleştirmek istemesidir. bu doğrultuda filmdeki rahipte direnişte komünistlerin yanında önemli bir rol oynar. rossellinin koyu katolik inancı nazilere bakış açısı onları aynı zamanda eşcinsel olarak gösterirken bununla birlikte içlerindeki insaniyeti de bir nazi subayına konuşturur: bizler üstün ırk falan değiliz, üstün insan diğer insanları öldürerek üstünlüğü kabul ettiremez!
film direnişi farklı dünya görüşlerinin büyük bir ittifakla bir araya gelmesini ve faşizme karşı mücadelesini, işkenceye çekilen komünist ile nazi subayı arasında geçen diyalogdan daha iyi anlaşılır: siz bir komünistsiniz, monarşistlerle bir araya geldiniz, kazanırsanız ne olacak peki?
Film işte aslında tüm olanlara karşı pederin sarf ettiği bir sözle özetlenebilir: onurlu bir insan için ölüm kolaydır. ama zor olan onurlu yaşamaktır... rossellinin onurlu yaşamak için mücadele veren insanları anlattığı, senaryosunu fellini ile birlikte yazdığı savaş üçlemesinin bu ilk filmi, bu başyapıtı herkesin izleyip bir ders çıkarması dileğiyle.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder