31 Ağustos 2014 Pazar
Taurus/ Boğa (Aleksandr Sokurov)
Dünyanın en büyük devrimcisi, siyaset adamı, teorisyen, filozof, marksist, dünyanın büyük bir nüfusuna çağ atlatmış, onları eşitlik-kardeşlik- özgürlükle tanıştırmış bolşevik devrimin mimarı Vladimir Ulyanof Lenin. Sanıyorum bilenler onu böyle bilecek, peki ya özel hayatında sağlık sorunlarıyla mücadele eden 1921 yılından sonraki Lenin?
rus yönetmen Aleksandr Sokurov Lenin'in sağlığının bozulmasından sonra gözlerden uzak, büyük bir kır evinde inzivaya çekildiği dönemi anlatıyor. yürümekte zorlanan, doktoruyla tartışan, hizmetlileriyle geçinemeyen fakat her daim düşünen bir adam Lenin.
Ölümü düşünüyor, ölümle ilgili düşüncelerini anlatıyor. sağlığının giderek kötüye gitmesinden ötürü intihar etmeyi düşünüyor, ki yaşamak onun için bir işkence halini almaya başlıyor. telefon yok, kendisini kendisi yapan devrimden ve partisinden uzakta çünkü. stalinle görüşmesinde ona şikayetlerini dile getirirken, partiden zehir istiyor. yaşamına son verme oluyor tek düşüncesi.
her ne kadar yaşam işkenceye dönüşmüş olsa da, unutkanlık ve felç ona hareketlerini kısıtlayıp çileli bir son dönem yaşatsa da Lenin düşünmeyi ve düşündüklerini açıkça belirtmekten geri kalmıyor... Sokurov'un filmi iki bölümden oluşuyor. Devrimci Lenin'İ değil, insan Lenin'i tanıyoruz. gel gitleri, iç hesaplaşması, umuduyla değil umutsuzluğuyla Lenin. Bu karamsarlığı anlatırken de ışığı minimize edip sanki termal bir kameradan aktarıyor görüntüleri bize yönetmen. olabildiğine karanlık, yeşil tonun hakim olduğu.
zor bir film. izlemesi zor. fakat sabırlı insanlar için büyüleyici bir deneyim. bir kere daha seyretmek isteyebileceğiniz türden.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder