2 Mayıs 2014 Cuma

Repulsion/ Tiksinti (Roman Polanski)



Repulsion/ Tiksinti, Polanski'nin apartman üçlemesi filminden ilki. birbiriyle bağı olmayan bu filmlerin ilkinde, bastırılmış cinselliği hastalık derecesinde takıntılarıyla Carol'un hikayesi.

Bir güzellik salonunda çalışan Carol ablasıyla birlikte kirada oturmaktadır. Ablasının evli bir adamla olan ilişkisini yadırgar ve mesafeli durur. İşyerinde ise çeşitli sorunlarla boğuşur. Kendisinden hoşlanan bir erkek vardır, ona ne kadar yanaşmaya çalışsa da araya bir mesafe koyar. Cinselliğini bastırmış tiksinti duymaktadır. Ablasının tatile gitmesi ardından yalnız kalır, ve onun cinselliğe duyduğu tiksinti giderek paranoyak şizofrenik bir hal alır.

Polanski'nin bu psikolojik gerilimi, ağır ağır karakterinin yaşadığı ve insan aklının insana yaptığı tehlikeli oyunlara davet eder izleyicisini. bir kapı gıcırdısı, musluktan damlayan su sesi, üst kattan gelen ayak sesleri, kilisenin çanları, akrep ve yelkovan sesi, kapı zili, telefon zili, her bir ses gerilim dozunu tırmandırırken karakterin yaşadığı psikolojik rahatsızlığının birebir işitsel karşılığıdır.

Görsel olarak tedirgin ediciliği siyah beyaz ışığın az kullanımının yanı sıra, çoğu zaman hiçbir şey olmasa da hareketsiz bir objeye odaklanır kamera. karakter silikleşir, alan derinliği kaybolur, ve seyredeni altından ne çıkacak acaba diye bir gerilime sürükler. Çatırdayan duvar, duvarlardaki el izleri, duvardan çıkıp Carol'u taciz eden eller, kapının altından gelen ışık, yatakta köşeye sıkışan karakter gibi boğar bizi de.

Gördüğü halisünasyon sahnelerinde ya da rüyalarında bir erkeğin tecavüzüne uğrar. Yönetmen bu karabasanda görüntüyü hızla ilerleyen saat sesleriyle verir. bir cenine benzeyen tavşan etinin günlerce dışarda kaldıktan sonra çürümesi, öte yanda günlerce dışarda kalan patateslerin yeşermesi. Catherine Denueve'in 22 yaşında şizofrenik paranoyak rolünün altından başarıyla kalktığı hatta belki de tüm zamanların en iyi kadın oyuncu performansını verdiği film, psikolojik gerilim sinemasının en önemlilerinden biri belki de.

Karakterin cinselliğe duyduğu tiksintiyi ve onun bir canavara dönüşmesini son sahnedeki aile fotoğrafına zoom yaparak verir yönetmen. genç kızın gözleri şeytani bir bakışla babasına bakmaktadır. birçok seyirci açısından, babanın ensest olmasından kaynaklı kızın cinselliğe bir tiksintisi olduğu söylenir. doğruluk payı vardır ya da yoktur bilinmez ama doğru olan şey şudur ki uzun süre etkisinden kurtulamayacağınız kadar mükemmel bir sinema örneğidir.























Hiç yorum yok:

Yorum Gönder