13 Mayıs 2014 Salı

Memento/ Akıl Defteri (Christopher Nolan)


bir elde paloroid bir fotoğraf. fotoğrafta görünen kanlar içinde yüzüstü yatan bir adam. fotoğraf bir az sonra silikleşiyor, el fotoğrafı aşağı yukarı sallıyor. fotoğraf yeniden netleşiyor, yeniden silikleşince el yeniden fotoğrafı sallıyor. üzerinde büyük harflerle bir yazı: MEMENTO

Christopher Nolan'ın bu film noir açılış sekansı üzerinden bile sırta alınıp sokaklarda zafer şarkıları söylenebilir. sinema tarihinin en güzel açılış sahnelerinden biri; sürekli hafıza yitimine uğrayan bir adamın çektiği fotoğraflarla anımsaya bilmesini silikleşen ve tekrar netleşen bir fotoğraf karesi üzerinden ancak bu kadar güzel yansıtılabilir. 

sonraki görüntüde ise yerdeki mermiyi, gözlüğü, kanı, silahı ve ceseti görüyoruz. kan çekiliyor, adamın eline silah geliyor, mermi kovanı silahı giriyor ve adam silahını patlatıyor. geriye doğru saran bu sahneden sonra film doğru yani başlangıca doğru gidiyor. 

Leonard'ın karısına tecavüz edilip öldürüldüğünü, kendi hafızasını aldığını düşündüğü kişinin peşine düşer. hafızası 10 dakikakada bir silinir, hiçbir şey hatırlamaz, kendisine yardım eden kişilerin fotoğraflarını çeker,  unutmaması için yapacağı işleri vücuduna dövme olarak kazır. film gerisin geriye doğru seyrederken Leonard bir otel odasında yalnız başına siyah beyaz görüntüleri araya girer. Ne düşündüğü, kendine neler yaptığını, ne olduğunu anlatır. cinayete sebep olan olaylara doğru geriye kurgu sürerken bu siyah beyaz görüntülerin olduğu otel odasındaki sahnede Leonard'ı tanırız aynı zamanda. Siyah beyaz otel odasında geçen sahne aynı zamanda da filmin başından bir önceki sahneye gidiş arasında köprüdür. Leonard bu otel odasından çıktıktan sonra Teddy'le buluşacak ve onunla gerçek üzerine konuştuktan sonra fotoğrafını çekip yalancı olarak fişleyecektir.

Leonard otel odasındaki telefonla konuşmalarından filmin sonunda daha doğrusu başında anlarız ki, hafızasını yitirmeden önceki hayatında çizdiği gerçek aslında kendi yarattığı gerçektir. gerçeği bulmak yerine kendisi yaratır ve yeni bir hafıza oluşturmaya çalışır. içinde tuttuğu, sakladığı gerçekle yüzleşmek yerine kendine göre oluşturmak istediği maziyle avunur, benimser. çünkü zaman zaman hayalini kurduğu anılar ona çok uzaktır, bir tedavisi yoktur, geriye dönüş ise imkansızdır.

filmi çok fazla açıklayıp büyüsünü bozmak istemem. onun için kurguda, anlatımda, ve kendi türünde bir başyapıttır, birden fazla izlenilmeyi hak eder Memento.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder