1 Mayıs 2014 Perşembe
La Terra Trema/ Yer Sarsılıyor (Luchino Visconti)
İtalyan yeni gerçekçi sinemasının önemli yapımlarından La Terra Trema, sicilya da yoksulluk içinde yaşayan ve artık buna dayanacak gücü kalmayan ama yine de biat eden balıkçıların, duvar işçilerin, köylü kadınların hikayesi anlatıyor. visconti yer sarsılıyoru bir üçlemenin ilk filmi olarak düşünüp, "deniz bölümü" adını verdiği bu filmden sonra diğer iki filmi çekmeden rafa kaldırmış. nedendir bilinmez. diğer iki film anlattığı karakterlerin hikayesine devam mı edecekti yoksa farklı karakterler üzerinden bir film mi olacaktı bilemeyiz ama, kendi başına da film eksik durmuyor.
hikayede anlattığı balıkçılar, balık tüccarları tarafından sömürüleri artık katlanılmaz bir boyut alırken, ihtiyar balıkçılar buna dayanmakta, gençlerde ise bir uyanış belirmektedir. çünkü kendileri sabahın köründe denize açılıp 12 saat boyunca emek vermekte ve karşılığında ancak karnını doyurabilecek para alabilmektedir. sonunda fiyatları yükseltirler biraz da olsa, fakat bununla yetinilmez hala tüccarlar kılını kıpırdatmadan balıkçıların sırtından tonla para kazanıyordur. içlerinden biri buna dur demek gerektiğini, birleşip tüccarları kovarak kendileri fiyat belirlemesi gerektiğini anlatır. inanan kişi sayısı azdır. kendisi ise karar vermiştir, evi bankaya ipotek edecek ve aldığı krediyle kendi balığını kendi sandalında tutup satacaktır.
bundan sonrası ise genç adamın kendi işini yapmasıyla birlikte refaha ermesini ve sonrasında doyumsuzlukla birlikte fırtınalı bir günde denize açılarak kayığın parçalanmasını, ve düşüşü seyrediyoruz. ardından da aileden kopmalar başlarken, kendisi ise alkole vurup tüccarlara çalışmayacağını söylüyor.
üç aşamalı bir film olarak görebiliriz yer sarsılıyoru, birinci bölüm balıkçıların sömürülmesine ve artık buna dur diyebilecek bir güvene sahip olmasına, ikinci bölüm refaha ve doyumsuzluğa, üçüncü bölüm ise düşüşe ve gururun açlığa teslim olmasına.
visconti her bölümde bir taraf oluyor, ilk bölümde onların bu cesaretinin yanına yer alırken, ikinci bölümde doyumsuzluğa uzaktan bakıyor, üçüncü bölüm gururu ise ne aşağılıyor ne de yüceltiyor, sadece olduğu gibi veriyor.
Visconti soylu bir aileden gelen fakat marksizmi benimsemiş bir sanatçı. bu film için aynı zamanda komünist partiden para yardımı da alıyor. filmi genel olarakvurgu yaptığı asıl olan şey ise, bireysel kurtuluşun kar etmeyeceğini toplu olarak bir kurtuluşun var olabileceği doğrultusunda. nitekim genç balıkçı sonunda gururunu kenara bırakıp tüccarlara çalışmayı kabul ederken, iki küçük kardeşiyle birlikte çalışmayı kabul ediyor, o sırada ise tüccarın arkasındaki duvardaki yazı beliriyor: Mussolini. işçi sınıfı toplumsal bir kurtuluşa doğru ilerlemedikçe her bireysel kurtuluşun sonu faşizme teslim oluşun başlangıcıdır aynı zamanda.
film yeni gerçekçilerin yaptığı gibi uzun planlarla, alan derinliğiyle ve ağır gerçeği göstererek seyirciyi seyirci olmaktan çıkarıp bir şahit haline getiriyor, dolayısıyla bu şahitliği aynı zamanda taraf olma zorunluluğuna çevirme çabasında. kendi döneminde ne kadar başardığını günümüzde ne kadarını başaracağını bilemeyiz ama inşaat işçilerinin türküleri, köylü kadınların hayalleri, balıkçıların zorlu yaşam koşulları yansıtan italyan yeni gerçekçi sinemasının başyapıtlarından biri La Terra Trema.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder