8 Eylül 2014 Pazartesi

Elysium/ Yeni Cennet (Neill Blomkamp)



Holivudun elindeki teknik olanaklar, sinema yapabilmek için parasal güç, gerçekten de iyi yaratıcıların elinde olsa çok daha önemli filmlerin çıkabilme olasılığına bir örnek Elysium. Hikaye 2154 yılında geçiyor. dünya nüfusu iyice artmış- kalabalıklaşmış, suçun gündelik yaşamda olağan hale geldiği, egemen sınıfların ise bu kalabalıktan korkarak uzayda Elysium adını verdiği bir yerleşim biriminde tüm teknolojik olanakları kullandığı bir cennet yaratmış durumda.

Hikayenin kahramanı daha önce bir kaç defa cezaevine girip çıkmış, fabrikada çalışan bir işçi. çalıştığı robot fabrikasında işçiler aşağılanıp hor görülüyor. fakat dünyadaki yoksulluk göz önünde bulundurulduğunda büyük bir nimet bu fabrikada çalışmak. bundan sonrasında ise hikayenin kahramanı fabrikada aşırı radyasyona kalıp 5 gün içerisinde öleceğini bir robot tarafından bildirilip eline bir kutu ilaç tutuşturularak kapı önüne konulmasından sonra yaşamak için elysiuma çıkma ve tedavi olma mücadelesine dönüşüyor.

bu noktadan sonra hikaye çok fazlasıyla yorucu ve bir türlü kendini toparlayamayan, aksiyona dayalı bir gürültü haline dönüşüyor. hemen her şey bir anda oluveriyor çünkü, neyin ne olduğunu doğru düzgün öğrenemeden, bir anda bir çok şey oluyor ve doğru düzgün odaklanamamayı beraberinde getiriyor. halbuki gerçekten de iyi olabilecek bir hikaye altyapısına sahip. öngördüğü uzak gelecek, bugünden bakıldığında gerçeğin çok uzağında değil. işin içinde sınıf vurgusu da var. ama nedense bunun hakkını vermek yerine dünyada ve yapay dünyada bir dövüş filmine dönüşüyor.

son zamanlar izlediğim yakın tarihli amerikan menşeli prometheus, oblivion dan sonra gene tam olamamış dediğim bir bilimkurgu elysium.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder